19 Ocak 2009 Pazartesi

Bugün Pazartesi


Pazartesi gününü oldum olası sevmemişimdir.Kim sevebilir ki zaten? Cuma ve cumartesi gecesinden sonra pazar da dinlenerek keyif yapan insanoğlu için pazartesi bir işkence olmadı mı her zaman?

Ama içinde pazartesi geçen bir konu var ki dile geldiğinde canımın sıkılması yerine tebessüm ediyorum, hatta gözlerim bile doluyor denebilir.Los Lunes al Sol'den bahsediyorum.Güneşli Pazartesiler'den... İşsizliği, ekonomik sistemi ve dostluğu bundan daha güzel anlatan bir film daha olduğunu sanmıyorum.Aklımdan çıkaramadığım bir çok sahne var, ama Santa'nın küçük kıza hepimizin bildiği karınca ile ağustos böceği arasındaki hikayeyi okurken,sonuna sinirlenip söylediklerinin ayrı bir yeri var bende.

- Kim yazmış bunu? Bu tam bir saçmalık.Bu karınca aslında pisliğin teki! Spekülatör! Hem yemeğini paylaşsan ne olacak ki, ağustos böceği olarak doğmuşsa o ne yapsın!

Bu filme tekrar tekrar şapka çıkartıp, pazartesi gününe bile keyifle bakmamı sağlayabildiği için teşekkür ediyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder