22 Mart 2009 Pazar

It's a Wonderful Life


İzlemem gereken filmler listemin en üst sıralarındaydı bu Frank Capra efsanesi.Geçen seneydi sanırım, yapılan bir ankette ''insanları hayata en çok bağlayan film'' seçilmişti.Mutluluk saçan filmlere bayılırım.Little Miss Sunshine ve Stranger Than Fiction'a olan aşkımın da esas nedeni budur aslında.

Film enteresan bir şekilde iki parçaya ayrılıyor farkettirmeden.Huzur içinde yatmasını dilediğim büyük insan James Stewart'ın oynadığı George Bailey karakterinin hayat hikayesi birinci kesit, filmin Angel-A'nın nereden esinlendiğini anladığımız bölümü ise ikinci kesitini oluşturuyor.İlk kesit gerçek dünyayı harika anlatırken, ikinci kesit ütopyalarla efsaneleşiyor.Bir insanın var olmaması durumunda neler olacağını görmesi gibi inanılmaz bir fikir harika işlenmiş.1946 yapımı olduğunu düşünürsek zamanının ne kadar ötesinde bir film olduğu da çıkıyor ortaya.5 dalda Oscar adayı olup da The Best Years of Our Lives'a hepsini kaptırması da Taxi Driver'ın ödülleri Rocky'e kaptırdığı 1977'yi hatırlattı bana.Neyseki Imdb'de 31. olarak en azından hakkını orada alabilmiş.Bense daha da yukarılara bile koyabilirim bu efsaneyi.

- Please! I wanna live again. I wanna live again. Please, God, let me live again.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder